Ketojenik diyet nedir?
“Ketojenik diyet” yani halk arasında “keto diyet” yavaş yavaş popülerliği artan bir diyet biçimi haline gelmiştir.
Yüksek yağlı beslenmek hücrelerin temel enerji kaynağının “glikoz” yerine “keton” dediğimiz cisimlere geçmesini sağlıyor. Bu durumda “glikoz” yerine “ketonları” kullanan hücreler çok farklı faydalar elde ediyor. Bunlar şu şekildedir:
- Daha fazla “mitokondri” üretimi
- Beyin için yeni “enerji” kaynağı
- Yağ yakımı artışı
gibi süreçler geçirir.
Bu süreçler bir çok insana fayda sağlar. Bunun yanında “keto” diyetinin en güzel tarafı da özellikle “çölyak” hastalarının uzak durmak istediği karbonhidrat kaynağı olan “ekmek, unlu mamüller” gibi ürünlerden uzak durmasını sağlamasıdır.
Bunun dışında az miktarda protein alımı sonucu “alerjen” riskinin daha az olması. Ketojenik diyet “tok” hissettirdiği bir çok insan tarafından söyleniyor. Yağları enerji olarak kullanan “beyin” için “glikoz” açlığı ortadan kalkıyor. Bu kaynağı daha çok seviyor.
Ayrıca eğer beynimiz için “fırsat” verilse her zaman “ketonları” tercih edeceğini söyleyebiliriz. Günümüzde “ketonları” arttırmak için çabalamıyoruz çünkü sürekli karbonhidrat tüketip, sürekli yemek yiyoruz. Bundan dolayı yağlara adaptasyonumuz gittikçe azalmaya başladı.
“Keto diyeti” ile ilgili araştırmaların bir çoğu hayvan denekler üzerinde yapılsa da, her geçen gün insanlar üzerinde yapılan araştırma sayısı artmaktadır.
“Ketojenik diyetin faydaları” hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız, bu yazı tam size göre:;
1- İnflamasyon Azaltıcı Özelliği
“Ketojenik diyet” inflamasyon azaltıcı özelliğiyle bilinir. (1) Vücudumuzu tahrip eden “inflamasyon” hem dokulara zarar verir, hem kansere davetiye çıkartır. Bunun yanından “kandaki aşırı şeker” vücut için toksit olduğunu unutmayın. Keto diyeti, kan şekeri üzerinde olumlu etkilere sahip olduğu için daha az “serbest radikal” dediğimiz vücudumuza zarar veren hücreler üretir.
Ketonların enerji olarak kullanımı hücreler için daha az toksittir.
- İnsülinin dengeye girmesi
- Kan şekerinin dengelenmesi
- İnflamasyonun azalması
Bunun yanından “otoimmun” dediğimiz, vücudun kendi dokularına saldırması ve bunun neticesinde hastalık yaratması gibi riskler daha az olur.
.Aşırı karbonhidrat yediğimiz zaman, kan damarlarımız ekstra oksijen almak için genişler ve kan basıncının yükselmesine neden olur.
2- Yağ Yakımı
Keto diyeti sonucu artan “ketonlar” bizi “ketosis” dediğimiz metabolik duruma sokar. Vücut “ketosis” durumuna geldiğinde “yağları” enerji olarak kullanımı öğrenmiş olur. Yani bütün vücut, bedende ve diyet yoluyla alınan yağları enerji olarak kullanmaya hazır hale gelir.
Bir takım araştırmalar “yüksek yağlı” ve “düşük karbonhidratlı” beslenmenin, “yağ yakımı” konusunda düşük yağlı beslenmekten çok daha etkili olduğunu belirtiyor. (2)
Bel bölgesinde oluşan aşırı yağlanma sonucu kilo almak sağlığımız üzerinde “olumsuz” etkiler yaratmaktadır. Enerji olarak kullanılmayan, depo edilen bu yağlar, her karbonhidrat tüketiminde tekrar yerine yenisi konulacak şekilde vücutta depolanır. “Ketojenik diyet” bu depo yağların kullanılması konusunda yardımcı olabilir.
3- Beyin Sağlığı
Ketojenik diyet ile birlikte “bilişsel” faydalardan yararlanabiliriz. Ketojenik diyet, beyin için gerekli olan temel etken madde olan “ketonları” özellikle “BHB” arttırarak hafızamız üzerinde olumlu etkilere sebebiyet verir. Bunun yanından “keto” diyeti beyinde yeni beyin hücresi üretiminden sorumlu olan “BDNF” proteini üretimini arttırarak öğrenme ve hafıza üzerinde olumlu etkiler yaratır.(3).
Bunun yanından “keto diyeti” sayesinde “azalan inflamasyon” hem vücut sağlığına olumlu etkiler yaratacak, hem aynı şekilde “beyin sisi” dediğimiz durumları yaşama ihtimalimizi azaltacaktır.
Ek olarak “aralıklı oruç tutmak” bu konuda başka yardımcı olan diyet türlerinden biridir.
İlginizi çekebilir: Aralıklı oruç diyeti modellerine 6 adet örnek
4- Enerji Miktarında Artış
Ketojenik diyetin vücudumuzun enerji üretim merkezleri üzerinde olumlu etkilere sahip olduğunu söyleyebiliriz. Yukarıda bahsettiğimiz bir çok etmen genel enerji üretiminde büyük faydalar sağlamakla birlikte, ketojenik diyet “gen” ifadesi üzerinde de bir takım etkilere sahiptir.
İnflamasyonda azalma
Mitokondrilerin çoğalması
ATP hücresinin molekül başına ketonlardan daha fazla üretilmesi
Stabil kan şekeri değeri
“Appetite” dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre ketojenik diyetin vücudumuzun enerji üretim merkezleri üzerinde olumlu etkileri bulunuyor. Yukarıda bahsettiğimiz birçok faktör, büyük faydalar sağlar.
5- Cilt Sağlığı
“İltihap” karmaşık bir durumdur. Sadece cilt değil, aynı zamanda sindirim sistemi ve beyindir. Vücudun “iltihap” için birkaç nedeni vardır:
Ciltte bulunan iltihaplar, akne dediğimiz istenmeyen durumları ortaya çıkarır. “akneler” “sivilceler” ve bir takım problemler bir çok sebeple “iltihaptan” kaynaklı olmaktadır. Bütün bu problemler genetik yatkınlık, stres ve yetersiz beslenme gibi sebeplerden olabilmektedir.
Bir çok kişi için “cilt” sağlığı ile “beden” sağlığı birlikte gelmektedir. “Ketojenik diyet” özellikle sağlıklı bir şekilde takip edilip, sağlıklı ve diyetisyen kontrolünde yapılırsa metabolizma üzerinde olumlu etkiler yaratır.
Bunun yanından bağırsak florasına olumlu etki ederek, “cildimizin” daha iyi görünmesini sağlayabilir.
Amaç sadece “cilt” ise mutlaka sağlıklı beslenmeli ve akılcı takviyeler kullanılmalı. Bunlardan bir tanesi ise “kolajen” dediğimiz protein cinsidir.
İlginizi çekebilir: Kolajen nedir?
6- Daha Tok Hissetmek
Acıkma sorunu bir çok sebepten meydana gelmektedir. Bunlar “kan şekeri” ile ilgili olduğu kadar, aşırı stres sonucu “serotonin” dengelemek için de olabilir.
Bunun yanından bazı hormonlar “açlık” ve “tokluk” üzerinde etkiler yaratır. “Ghrelin” ve “Leptin” hormonlarıdır.
Ketojenik diyet kan şekeri üzerinde olumlu etkiler yarattığı için, “tokluk” hormonu üzerinde olumlu faydalar sağlamakla birlikte, “açlık” hormonunu azaltılmasını destekler. Ayrıca artan ketonlar sonucu beyin daha az “glikoz” açlığı çekecektir.
Ketojenik diyetle birlikte artan ketonlar “Ghrelin” ve “Leptin” hormonlarını etkiler ve beyinde tokluk hissini arttırır.
7- Mitokondri Biogenesis
Şekeri temel enerji kaynağı olarak sanıyorsak burada yanılıyoruz. Bugün araştırmalar hücreler için en önemli kaynakların başında “yağlar” olduğunu söylemektedir.
Hücrelerimiz bu “yağları” enerji olarak kullanmaya başladığında daha verimli bir stabil bir enerji kaynağına sahip olmuş olurlar.
Yağları enerji olarak kullanma aşamasında vücut adaptasyon sürecinden geçer. Bunun sonucu olarak “daha güçlü ve adapte” olabilen hücreler hayatta kalır. (4)
Daha güçlü ve dayanıklı “mitokondriler” bütün bedensel faaliyet için gerekli enerjiyi taşırlar. Böylece hücreler daha iyi çalışır. Bunun yanından vücutta en çok mitokondri ihtiyacının “kalp” tarafından istenildiğini unutmayın.
Mitokondri, hücrelerimizin hayati enerji fabrikalarıdır. Hücrelerimizi canlı tutmak ve en iyi şekilde çalışmasını sağlamak için enerji üretirler. Onların rolü, daha önce takdir ettiğimizden çok daha önemlidir. Günlük tüm hücresel enerjimiz mitokondriler sayesinde gerçekleşir.
8- Yaşlılık Karşıtı
Telomerler, DNA’yı koruyan kapaklardır. Belli bir süre sonra kısalmaya başlarlar ve bu da hücresel yaşlanmaya neden olur. ” Telomerler” bugün bilimin ilgisi çekmeye başlayan ve “yaşlılık karşıtı” diye adlandırdığımız bir buluş.
Ketojenik diyet “telomerler” üzerinde olumlu etkilere sahip olabilir. Bunun temel sebebi “inflamasyon” ile alakalıdır.
“İnflamasyon” arttıkça vücut dokulara daha fazla saldırır ve hücreler daha fazla hasar görür. “Telomerleri” korumak için inflamasyonu azaltmalıyız. (5)
“Ketojenik diyet” iile nflamasyonu azaltırız ve bu da “yaşlılık karşıtı” etki yaratır.
9- Kanser Riskini Azaltabilir
Kanser hücrelerinin en çok sevdiği enerji kaynağı şüphesiz “glikozdur”. Kanser hücreleri temel olarak “ketonlar” tarafından beslenmez ve bu sebepten “ketonlar” kanser hücreleri için istenmeyen bir kaynak olabilir.
Ayrıca “mitokondri” sorunları ve “kronik inflamasyonun” getirdiği hastalıklar şu şekildedir:
- Kanser
- Otoimmun Hastalıklar
- Depresyon
- Kaygı
- Otizm
- Kronik Yorgunluk
- Fibromiyalji
- Diyabet
- Kalp Hastalıkları
Bu listesi daha fazla uzatabiliriz. Kronik inflamasyon, vücudun inflamatuar sisteminin dengede olmadığı bir durumdur.
Vücudun bağışıklık sistemi, herhangi bir zarara neden olmadığında enfeksiyon veya alerjik reaksiyon gibi dış tehdide aşırı tepki verir. Bu, kronik inflamasyona neden olur.
Bütüncül bakış açısıyla baktığımızda “ketonların” ne kadar faydalı olduğunu görebiliriz.
Kanserin tek sebebi olmasa da “mitokondriler sorunlar” ve “inflamasyon” kanser oluşumunu tetikleyebilir. Kanser hücrelerinin hayatta kalabilmesi için glikoz yakması gerekir.
Ketojenik Diyet Kimlere Uygulanır?
Ketojenik diyeti en azından yılda 1 ay dahi olsa denenmesini öneriyoruz. Bunu dışında her diyet programında olduğu gibi bu diyet programını “uzman” eşliğinde diyetisyen ile birlikte sürdürmenizi öneriyoruz.
Ketojenik Diyette Protein Tozu Kullanılır mı?
Aşırı protein tüketmek ketosise girmeyi zorlaştırabilir. Makrolara dikkat edildiği taktirde protein tozu tüketilebilir. Bu konuda düşük karbonhidratlı olanlar tercih edilmeli: Whey Protein İzolesi ve Whey Protein Hidrolize
Sonuç:
Keto diyeti, düşük karbonhidratlı, yüksek yağlı bir diyettir. Tanımı “Kilo vermede ve/veya metabolik sağlığın iyileştirilmesinde etkili olan karbonhidrat kısıtlı bir diyet” diye adlandırabiliriz.
Sağlığa olan faydaları ön plana geldiğinde “keto” diyetinin faydaları gerçekten çarpıcı. Bunun yanından “beyin” sağlığı gibi durumlarda olan faydası da önemli.
Hafıza ve duygu durumu üzerinde etkili olan “BDNF” proteini arttırmaya destek sağlıyor. Ek olarak “insülin” üzerinde olumlu etkiler yaratarak kan şekerinin düzgün çalışmasını destekliyor.
Ketojenik diyet esas olarak sürdürülmesi zor bir diyet türüdür. Bunun bir çok sebebi olmakla birlikte “Kültürel” sorunlar da ön plana çıkmaktadır.
Bir çok gıda değişikliği ve yerine yenisinin getirilmesi insanı zorlamakta ve motivasyonunu kırmaktadır. Bu gibi durumlarda “düşük karbonhidratlı diyet” seçeneği düşünebilir.
Ketojenik diyeti yaparken “akılcı” takviyeler kullanımı da süreci kolaylaştırmada etki sağlamaktadır. Bunların başında:
- MCT Yağı
- Magnezyum
- Potasyum
- B vitaminleri
özellikle “MCT” yağı ketojenik diyet programında “makroları” doldurmak için bize fayda sağlar. Bunun yanından “ketojenik” diyet yaparken sağlıklı “sebze” tüketimine dikkat etmeli ve olabildiğince “koyu yapraklı” sebzeleri diyetimize dahil etmeliyiz.
İlginizi çekebilir: MCT Yağı Nedir?